Antik medeniyetlerde altın, gücü ve hiç çürümediği için de ölümsüzlüğü sembolize ettiği düşünülürdü. Estetiği ve eşssiz kalitesi nedeniyle eskilerin kural koyucuları; altını, üstün gücü - hatta neredeyse tanrısallığı - temsil edebilecek ideal bir nesne olarak görmüştür. Büyük dini törenlerde rahipler ve
azizler altından yapılmış objelerin varlığında ayin yönetmişler; komutanlar, hükümdarlar güçlerinin sınırsız sembolü olarak altından yapılan aksesuarlar kullanmışlardır.
Bu dönemlerin çok tanrılı insanları, tanrıları ile metaller arasında bir bağ kurmuşlar; altının da cennette ait bir cevher olduğunu düşünmüşlerdi. Son bulgular ise bu insanların altını gökcisimi patlamasının bir sonucunda ortaya çıktığına dair bir inanışa sahip olduklarını gösteriyor.
Harward Smithsonian Astrofizik Merkezinde çalışan biliminsanları dünyamızdan 39 milyar ışıkyılı uzaklıktaki gama ışını patlamasını gözlemlemişlerdir. Patlama, sönmüş yıdızların çarpışması veya nötron yıldızlarını reaksiyonu neticesinde meydana gelmiş. Ancak ilginç olan ise bu patlamanın aynı zamanda " altını " meydana getiren baskın kuvvet olduğu düşüncesidir. Bilim insanları, altının; iki nötron yıldızının birleşmesi - neredeyse aydan 10 kat daha büyük bir kütle-- neticesinde ortaya çıktığını ve patlama yörüngesinden fırladığını tahmin ediyorlar. *
Üstelik uranyum, platin, paladyum gibi diğer değerli metallerin de buna benzer yıldız çarpışmaları sonucu oluştuğu düşünülüyor. Bu teori altının, 4.5 milyar yıl önce meydana gelen meteor yağmurları ile uzaydan dünyamıza geldiğini gösteriyor.
Tüm bu bilimsel gelişmeler ilk insanların altına bu kadar kutsallık atfetmeleri belki de gökcisimleri ile olan bağlarının çözmüş olmalarından kaynaklı olabilir mi dersiniz ?
Bence herşey mümkün.
* Epoch Times, Kasım 15-21, 2013 Sayısı
No comments:
Post a Comment