Saturday, November 9, 2013

Edmonton'daki Doğal Parklar

Edmonton'luların doğal parklara sadece on dakikalık yürüme mesafesinde yaşadıklarını biliyor muydunuz ?
Bu parklar Türkiye'de belediyelerin peyzaj yöntemleri ile düzenlenen parklardan oldukça farklı. Bu mekanlar yerli vahşi yaşamı ve doğaya özgü yaşam süreçlerini koruma yoluyla doğanın korunması şartı gözetilerek yönetiliyor. Aşağıdaki resimde Doğal parkları göreceksiniz. Aşağıda da lejandına yer verdim.  İnsanların evlerinden işlerine döndükten sonra yürüyüşe çıkarak günün stresini atabilecekleri harika yerler.Haftasonlarında koşturmaca ve telaştan uzak doğal dinlenme mekanları.

Edmonton'daki Doğal Parklar

No.KoduİsmiBölge
1NE 8099Poplar LakeKlarvatten
2NW 7017ACanossa TreestandCanossa
3NW 643Dunluce TreestandDunluce
4NW 7123Baranow TreestandBaranow
5NW 77Cumberland TreestandCumberland
6NW 7060Henry Singer WetlandsRampart
7NW 644Dunvegan TreestandAthlone
8NW 7010ASecord TreestandSecord
9NW 7010DSecord WetlandSecord
10NW 302Winterburn WoodlandHamptons
11NW 640Callingwood TreestandCanossa
12NW 638Oleskiw TreestandOleskiw
13NW 641Gariepy TreestandGariepy
14NW 384Section 19 WoodlotRural West
15SW 6104Ramsay Heights TreestandRamsay Heights
16SW 711Falconer Heights TreestandFalconer Heights
17SW 6002Hodgson WetlandHodgson
18SW 86Southwest HighlandMagrath
19SW 40Ambleside TreestandAmbleside
20SW 6001Southwest Mixedwood Natural AreaRutherford
21SW 74North Virginia Park WoodlandMacEwan
22SW 31Virginia Park WoodlandRutherford
23SW 6112Greenfield TreestandGreenfield
24SE 404Graunke ParkWeinlos
25SE 405Starblanket ParkBisset
26SE 407Pollard Meadows Natural AreaPollard Meadows
27SE 5010Southeast Corner SloughRural Southeast
28SE 238Maple Ridge WetlandMaple Ridge Industrial
29N.A.Fulton Marsh Constructed WetlandThe Meadows
30N.A.Roper Pond Constructed WetlandRoper Industrial



Friday, November 8, 2013

Bülbül ve Vatan

"Nerden başlasam ? " derken klavyemin tuşlarında gezinmeye  başladı  bile parmaklarım hızlıca.
Kağıdın kalemin kitapların mürekkep kokusuyla, buluşup harmanlandığı dönemlerde;  kalem ile okka yazarı ile buluştuğu zaman coşar çağladıkça çağlarmış…Kağıt  çağladıkça , kalem "yazar"mış..Tabi bu da  annelerimizin zamanlarda kaldı.
Şimdi coşup çağlayan teksir kağıtların yerini allı pullu cilveli süper akıllı mı akıllı bilgisayarlar aldı...Doğrusu bir top kağıt ve bir top kalemle ne kadar yazabilirim bilemiyorum. O yüzden iyiki bu zamandayım, iyiki kolaylıkların çok ve seçenkelerin bol olduğu bir dünyadayım.

Girizgah uzun tuttum galiba, ama paslandım tabi geldim geleli iki satır yazamadım.

Döndüm geri, kelimelerin dünyasındaki serüvene.

Nedense burası hakkında yazmak  içimden pek gelmiyor.. Soğuk memleket yahu!… İklim de insanlarına sirayet etmiş durumda. Kültür denince karma karışık.. Her renkten her dilden insanlara rastlamak mümkün. Kozmopolit bir yer. Burda bulunan türkler bir umutla göç edip kavuştukları imkanları görünce pek dönmek istemiyorlar anavatanlarına. Hani derler ya gurbetçi diye.. Bence bu insanlar için gurbet tanımı yapmak çok zor..  Yani ne burdaki yaşama adapte olabiliyorlar, ne de anavatanlarının kimliklerini yaşatıyorlar.. Geri dönen de pek yok… Burda "kanadalı" türkiye de "türk" olmak;  bir kültür  çatışmasıdır gidiyor.… Yanlış anlaşılmasın pasaporttaki kimliklerimizden bahsetmiyorum, sosyal kimiliklerden bahsediyorum…

Ta lise zamanlarından bu yana sosyal bilgiler dersinden bildiğimiz şu meşhur " toplumun en küçük yapı taşı ailedir " tanımı aklıma geldi. Düşündüm de gerçekten de öyle; ailelere bakıyorum da geçim derdinden başka bir gayeleri yok, sürekli koşuşturmaca şürekli bir telaş… Münferit yaşıyor insanlar… İşte toplum da öyle, kendine özgü ve bencil. Geçim derdi dediğim öyle asgari ücretle aile geçindiren yok Türkiye'deki gibi,  öyle  açlık çeken de yok, yoklukla savaşan da yok ama  işte düzene kendini kaptıran daha çok kazanmanın peşinde.

Türklerden oluşan gruplara baktığım zaman gördüğüm en belirgin şey ; aynı masayı paylaşan insanlar arasındaki kocaman boşluklar, öz kimliklerinin sınırlarının dışına çıkan insanlar...

Devletin insanlarına sunduğu imkanları, şartlar  iyi.. e hal böyleyken akrabalarını ülkeye getiren getirmiş, burdan bile kimin ne kadar ailesine düşkün olduğunu görmek de mümkün.. Bu konuda orta anadoludan gelen aileler neredeyse tüm ailelerini ülkeye getirmişler diyebilirim. :) kolonileşme had safhada , öyle ki kalabalık gruplar halinde dolaşıyorlar :) … ama ülke bazında buraya en çok göç veren ülke sanırım Filipinler ve Hindistan… Gözlediğm kadarıyla Türkler diğer göçmenlere göre daha azınlıkta ve sosyopolitik olarak çok etkin değiller. Ne bileyim  yerel yönetimde  ne bileyim belediye mecliside vs. Türk kökenli  bir üye yok.. Toronto'daki Türkler bu anlamda daha etkinler gibi görünüyor.

Doğal güzelliklerine diyecek yok , çevre zenginliğin namına diyecek yok. Tüm güzelliklerini, imkanlarını yan yana koysan yine de nafile. Bülbülü altın kafese koymuşlar "ah vatanım" demiş..

Benimkisi de o hesap işte.