Ne zor şeymiş annelik
Efecik |
Bu yayınımı anneme ithaf ediyorum.
Anneciğim,
Şu anda tam da “Anne olunca anlarsın." dediğin anlarından birini yaşıyorum.
Zira saat sabahın üçü ve Efe daha yeni uyudu. Henüz üç aylık bile olmadı ama sanki üç yıl geçmiş gibi … Zaman geçmek bilmiyor..
Zaman geçtikçe bakımı kolaylaşır diye düşünürken, gün geçtikçe daha da zorlaşıyor sanki.
Mesela yıkarken eskisine göre daha çabuk yoruluyorum. Bir de mamasını yerken de etrafındaki nesnelerle olanla bitenle daha çok ilgilenir oldu, tabi bu da beslenme süresini uzattı.
İlk zamanlar yedikten hemen sonra uyuyordu ama şimdi üstüne bir de oyun istiyor…
Yorulunca da sanki günlerce uykusuzmuş gibi mızmızlanıp ağlayıp uyut beni diyor..
"Haydi bakalım kollara kuvvet Selvi " diyorum, pışpışlamalar avutmalar eşliğinde Efecik nihayet uykuya dalıyor. Uyuduğu iki saatlik süre içinde hangi işimi yapsam diye düşünürken torunun gözlerini açmış oluyor.
yirmi dort saati ikişer saatlik döngülerle yaşıorum. Mama verme, gazını çıkarma, bez değiştirme, oynama ve uyuma döngüsü...
“Dur kızım daha nerdesiiin …” dediğini duyar gibiyim. Evet farkındayım daha yolun başındayım
Tabi katıla katıla güldüğünü görünce ne yorgunluk kalıyor ne de uykusuzluk…Birbirimizi ilk defa tanıyormuşcasına yeniden aşk yaşamaya başlıyoruz oğlumla..
"Keşke" diyorum "bütün çocuklar annelerinin kendileri için uykusuz kaldıkları geceleri hatırlasalardı" diyorum. Herhalde “of anne” diye bir cümle olmazdı lügatımızda. Kendimden pay biçiyorum da kendimi seninle hatırladığım en eski anım herhalde anaokulu dönemime denk geliyor bir de hayal meyal hatırladığım bir anı daha varki o da Ata dedemin bağdaki evine yaptığımız ziyaret.. Yani ondan öncesi yok zihnimde..
Keşke hatırlasaydım bebekliğimi ve keşke hiç “Of anne! ” demeseydim
Seni seviyorum.
İyiki benim annemsin.