Hilton Otelleri Halka Arz Ediliyor

Black Stone Group , son altı yılda Hilton'un 6 milyar dolarlık yatırımını ikiye katlayarak  Hilton'u dünya çapında bir otel şirketine dönüştürdü.  Büyümenin asıl nedeni Hilton hanedanının şirketlerinin olağan faaliyetleri değil;  onun yerine New York isimli özel bir değerleme şirketi Hilton için ekonomik bir rota çizerek;  Hilton'un  Hampton Inn, Hilton Garden ve Doubletree gibi markalarının haklarını temsilcilik vererek satışa sundu. 2006 yılından bu yana ilave edilen 164.000 odanın %90'ı frachise edilmiş durumda. 

Otel sektöründe giderek popüler olan taktik : marka haklarının kiralanması, erken randevu sistemleri, müşteri sadakadine yönelik ödül programları, oda bütçesine ait %5 lik ücretinin toplanması ile bina  ve mülk sahipliğine bağlı olan yüksek maliyetler aşılmış oluyor. 

Blackstone, önümüzdeki ay içinde Hilton'u  diğer yatırımcılarla buluşturmak üzere Hilton  oteller zincirini 2.25 milyar dolarlık değer ile halka arz etmeyi planlıyor. Önümüzdeki hafta içinde de Hilton ve Blacstone Group  potansiyel  yatırımcılar ile buluşarak şirketten  hisse almaları konusunda yatırımcıları ikna etmeye çalışacaklar. 

Hava Soğuk mu Ne?

Bugün sabah buz gibi bir soğukla uyandım, saat akşamın sekizi ve hava -25 derece.

İnanılır gibi değil diye düşünürken gözüm eski bir gazetenin sayfasına ilişti.

-25 Derece sıcaklıktan şikayet ederken, iki çılgın maceraperestin Antartika yolunu tuttuğunu yazmış gazete.

Üşenmemişler, üşürüz donarı kalırız oralarda dememişler,  dondurucu diyemiyceğim, öldürüzü soğuğa rağmen demeden yollara düşmüşler hem de…

Olabildiğince şiddetli esen rüzgar eşliğinde;  sıfırın altında 45 dereceyi aşan hava sıcaklığında yarışan,  iki kanalı eski asker ile tanışın.

Kara Cuma ; nam-ı diğer Black Friday

Yılbaşı öncesi alışveriş çılgınlığı tüm kıtayı sardı.. Kara cuma namı diğer" balck friday"  aslında şukran gününden önceki Cuma gününe denk gelen gün.

Esasında ne  hristiyan dünyasını ilgilendiren özel bir gün ne de resmi tatil. Biraz araştırdım ve tarihteki anılan Balck Friday 1961'de ABD'de  bir gazetede yer aldığını keşfettim. işin aslı seyir halindeki otobüs şöförlerinin aşırı kalabalık ve trafik  yoğunluğu nedeniyle  o güne verdikleri bir isimmiş  sadece… işte o gazetenin güpürü:

Bugünlerde yüklendiği anlamla çok zıt bir nedenle ortaya çıkan Black Friday 'de daha az trafik kazası olsun, daha fazla insan zarar görmesin diye  başta Wallmart olmak üzere tüm alışveriş merkezleri erken saatte açılıp geç saatte kapanmışlar. Haliyle çalışanların mesaileri daha yoğun geçiyor. Tabi bu çılgın kalabalığı fırsat gören pazarlama dehaları , "sürümden kazanma" stratejisi ile düşük fiyatlarla çok ürün satarak, Black Friday'i yıl içinde en çok hasılat alınan güne çevirmeyi başarıyorlar. 

1960'larda Kara Cuma indirimi :)

Yani anlayacağınız 1960'ların  Kara Cuma'sı, bugünlerin  alışveriş çılgınlığına dönmüş durumda. 

ABD'de başlayan bu akım, Kanada'daki mağazalarda  müşteri akınına sebep oldu. Öyleki Globe& Mail'in yaptığı araştırmaya göre* Kanadılarıan %60'ı en az 500 Kanada Dolarını Kara Cuma'da harcamayı planlamış ve aynı araştırmaya göre yine Kanadıların %76 sı ihtiyaçlarının %50'sini indirimde olmasını beklentisi içindeymiş bu sene. 

Hal böyleyken, indirim yapan yapana. Ancak bir günlük bir etkinlik tüm haftaya yayılmış durumda,  Kara Cuma , oldu kara hafta ! Çok ciddiyim,  Kanada'nın wallmart'ı sayılan Canadian Tire, Kara Cumayı dört gün sürdürerek kara haftaya bağlayan indirim çılgınlığını Red  Thursday ( Kızıl Perşembe) ye çevirdi.

Otobüs şöförlerinden yayılan fısıltılar yıllar geçtikçe tüketici psikolojini etkileyerek alıma itmiş. Kimbilir belki de bu kişiler büyük şirketler adına çalışan isimsiz pazarlamacılardı. Fısıltıların etkisi borsadaki  kadar anlık değil yıllara yayılmıştır belki de.  Yani tüm senenin içindeki bir günün bu denli önemli olması ilginç doğrusu. Üstelik ne dini ne de resmi bir tarafı var, tamamen toplumsal bir algıya dönüşmüş durumda.  Belki de tüketici algısını değiştirebilen  piyasa simsarları vardır, borsa simsarları gibi…

Öyle ya , Black Friday  ile gerçekten de trafik kayıplarını önlemeyi amaçlanıyor olsaydı, insanlar alışveriş merkezlerine doğru gitmeleri için yollara düşmelerini mi teşvik edilirdi yoksa trafik kontrolünü mü sıkışaştırıcak önleyici tedbirler mi alınırdı?  Kimbilir ? Mesela o gün plakalarının son rakamı tek olanlar trafiğe 7-9 arası, çift olanlar 5-7 arası çıkmaldır diye önlem alınabilirdi.. Böylece kara veya lanetli diye anılacak bir Cumamız da olmazdı… Sonuca bakmak lazım kim daha çok karlı diye…

Yorumu size bırakıyorum.

Ham Petrol Tankları Yeniden Dizayn Edilmeli

Malum Kanada'nın en önemli gelir kaynağı petrol ve enerji.  Özellikle Alberta eyaletinde bulunan petrol kuyuları ve tesisleri, tahliye ettikleri ham petrolün  naklini maliyet nedeniyle demiryolu ile yapmayı tercih ediyor. Ancak hem petrolün, güvenli koşullarda taşınmadığında; patlama ihtimali düşünüldüğünde;  tankerlerden kaynaklı yangın riski güvenlik konularından biri haline geliyor. Kanada'nın en büyük demiryolu kuruluşu olan Kanada Ulusal Demiryolları ( Canadian National Railway)  ham petrol tanklarının yeniden dizayn edilmesi gerektiği görüşünde.

Hatırlarsanız geçtiğimiz yaz, Lac- Megantic'te büyük bir tanker patlaması olmuştu.

Kanada Ulusal Demiryolları CEO'su sektörün önde gelen iş adamları ile yaptığı toplantıda ;  bu tip faciaların önlenmesi için petrol tankerlerinin yeniden tasarlanmasının, kazayla ilgili olarak sistemli biçimde ele alınması gereken  en önemli güvenlik konularından biri olduğunu söyledi.  Montreal Ticaret Kurulu 'nda yapılnan bu toplantıda Kanada ve ABD'nin eski taşıtların güçlendirilmiş tankerlere sahip yeni taşıtlarla ile kademeli olarak değiştirilmesi gerektiğini tavsiye etti.