Uçurtma |
Uçurtma deyip geçmeyin. Gökyüzünü süsleyen rengarenk uçurtmalar, aslında geçmişte bir çok amaca hizmet etmiş.
Mesela İ.Ö 1000 civarında, Çin' de
askeri haberleşme yöntemi olarak ortaya çıkan uçurtma; renkleri, boyalı desenleri ve
uçuş manevraları vasıtasıyla, yakındaki birlikler tarafından şifre olarak kullanılmıştır.
Askeri birlikler; uçurtmanın yönüne göre hareket tarzı
geiştiriyorlardı. Hanlık döneminde uçurtmalar bambu çubuklarla yapılıyor
ve düşmanın üzerinden uçurulurken korkunç bir ıslık sesi çıkarıyorlarmış. Bu sesle
düşman üzerinde psikolojik baskı oluşturmayı amaçlıyorlardı.
Çinliler bambu ve
kağıttan düşmanı gözetleyecek kadar kişiyi havada tutabilen büyük ve hafif uçurtlamar yaptı. Tabi bu
görevi yerine getirirken kaç kişinin öldüğü de bilinmiyormuş...
13. yy ‘da da
Marco Polo Çin gemilerinin güvertesinden havalandırılan mahkumlar görmüştür.
Uçurtma Çin’den
Hindistan Japonya’ya ve Avrupaya yayılmıştır.
Romalılar askeri amaçla rüzgar
tulumları (rüzgarın yönünü belirlemede kullanılan alet) yaptılar.
Japonlar ise yüksek
yerlerde çalışan işçilere malzeme taşınmasında kullandılar uçurtmayı.
Uçurtmalar
bilimsel amaçlı olarak da kullanılmıştır. Leonardo Da Vinci 15. YY ‘da köprü
inşaatında uçurtmanın rolüne dair bir teori geliştirmiştir.
1749’da iskoç meteorolog Alexender Wilson
termometreyi uçurtmayla yükselterek yüksek iritfada hava sıcaklığı ölçümleri yapmıştır.
Günümüz insanının hobisi olan uçurtma, savaşta ve bilimde kullanılmış önemli bir ekipmanmış meğer.
No comments:
Post a Comment